6 Mayıs 2010 Perşembe

ÇALDI SAVAŞ ÇANLARI



Tamam bunu mu istiyordun? Aylarca incitmemeye özen gösterdiğim egonu yerle bir mi etmemi istiyordun? Her saçmalığa, her anlamsız hareketine karşı gösterdiğim sabrı paramparça edip seninle savaşmamı mı istiyordun? Tamam o zaman çaldı borgalar, bakalım şimdi ne olacak? Nasıl hazmedip, nasıl karşılık vereceksin inci gibi düzülmüş ama bıçak gibi keskin sözlerim karşısında. Bakalım buz gibi  bulduğunda beni, yaptığın ayıplara nasıl cevap vereceksin. Bakalım herşeye ok ama saygısızlık oldu mu işin ucunda seninkilerden daha da kalın duvarlar ören bir ben karşısında neler yapacaksın.

Benim mi ögretmemi istiyorsun saygıyı 40 yaşındaki sana? Tamam o zaman ama sonunda yüzün kızarmadan yüzüme bakacak cesaretin olacak mı acaba? Korku bahane, özgüven eksikliği bahane, iş bahane, sıkıntılar bahane, para bahane...Saygısızlık varsa işin ucunda herşey bahane.

Sen şimdi otur bir güzel düşün yazdıklarım üzerine, bakalım söylecek bir sözün olacak mı. Ve umarım olur, çünkü var daha söyleceklerim; tıpkı bugünü hazırladığım gibi o gün için de hazırda bulundurduğum sözlerim var.

Sevgim sonsuz ama saygısızlık varsa işin ucunda sabrım değil malesef...Bunu mu istiyordun? Peki ama bir insan nasıl bu kadar akılsız olur, aklım almıyor.

3 yorum:

  1. Saygısızlığa tahammülüm sıfır ama ne zaman saygısızlık eden birisine bunu anlatmaya, bazen keskin sözlerle yüzüne vurmaya çalışsam anlatamadım derdimi. Seninki umarım anlar.

    YanıtlaSil
  2. benim ki anlayacak aslı'cım; belli etmeyecek belki ama çok iyi anlayacak, kendimi bildiğim gibi biliyorum onu...Sabır ne garip birşey buarada, bitiverince herşey farklılaşmaya başlıyor birden...

    YanıtlaSil
  3. Yazıyı okurken aklıma geldi nedense. Annem küçükken bize derdi ki "saygı, sevgiden daha önemlidir".

    YanıtlaSil