2 Mayıs 2010 Pazar

Mr & Miss


Şimdi karşıma bu kızın fotografını koyup da " ne düşünüyorsun? " diye sorulduğunda çok güzel bir kız demekten başka birşey düşünmem mümkün olmaz; ama çok samimi ve şeker bir şekilde bu cevabı belli soruyu soran, her detayı tek tek anlatıp gerçekten ne diyeceğini önemseyen, yalnız olmadığım, amour ve gallo ile birlikte olduğum halde,sırf yarın geri dönüyorum diye kızı bırakıp 200 km yol yapıp, sushi-sinema programını bozmayan bir adam ile ilgili binlerce şey düşünür, yazabilir, onu içime sokabilirim.

Hiç büyümeyecek mr.italy; hiçbir zaman ciddi bir konuşma yapamayacağım onunla, canım sıkkın olduğunda dilediğimce surat asamayacağım, deniz kenarında güneşlenirken iki satır gazete, kitap okuyamayacağım, iki dakika konuşmadan kendi düşüncelerime dalamayacağım yanında biliyorum ama her zaman beni güldürecek, içimi döküp rahatlamama izin vermese de, ustalıkla konuları geçiştirerek kendimi iyi hissettirecek, hiç yalnız bırakmayacak, onu da çok iyi biliyorum. Son 10 yıldır tekrarladığı "den nerede, ben orada" sözünü hiç bozmayıp beni mutlu edecek.
Ben mi? Böyle bir adam karşısında ne yapılırsa onu yapacağım elbet; ne zaman ihtiyacı olsa yanında olup, bütün o kafasına taktığı saçma düşünceleri dağıtacağım. Bütün komik ve çocukça hareketlerine ayak uydurup, onunla ortalıkta dalga geçerek dolanacağım ve çok seveceğim, özenin aynısını göstereceğim.

Hadi bakalım, şimdi bir de miss.italy'imiz oldu. Küçük bir kız yaşa bakarsak aslında ama kız ondan çok daha olgundur kesin onun için olur bence, çok da şahane olur :)

Bozmadık yine ritueli, konsere gideceğiz diye hesap yaparken yeniden sinemaya gittik; Iron Man 2...
Oğlanlar efektleri beğendi amour ile ben Downey Jr'a bayıldık her zamanki gibi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder