10 Mayıs 2012 Perşembe

Evcilik Oyunu


Iyilik yap, denize at, unut gitsin; bir gece birisi anlatıp ansızın yaptığını, hatırlamasan bile tam olarak hiçbir detayını, mutlu etsin seni. Iyilik yap, denize at, mutlaka bir gün geri dönüp işine yarasın...

Geçenlerde Sezen, 12-13 yıl kadar önce kendisi için yaptığım bir iyiliği ve bunu nasıl hiç unutmadığını anlatıyor durup dururken. Daha küçücük bir kızken ilk aşkını görebilmek için kendisini Ayvalık'a götürmem için nasıl bana yalvadırdığını ve ısrarla hayır dediğimi ama iki gün sonra otobüs biletleri elimde ona nasıl süpriz yaptığımı, sadece bir gece için nasıl Ayvalık'a gittiğimizi anlatıyor; "hadi canım" diyorum. Şaşırıyorum çünkü gerçekten anlattıkları ile ilgili tek bir detay bile hatırlamıyor, gözümün önüne tek bir kare bile getiremiyorum. Geçen yaza kadar hayatımda sadece bir kere Ayvalık'a gittiğimi biliyorum ama bunun daha 16-17 yaşlarında gencecik bir kızı mutlu etmek için yapılmış bir yolculuk olduğunu hiç anımsamıyorum.

O zamanlar yirmili yaşlarının henüz ortalarına gelmiş bir kız olarak, mevzu bahis aşksa geri kalan teferruattır, kim takar 12 saat otobüs yolculuğunu mantığı ile hareket ettiğimi ve bugün 30'ların yarısını çoktan geçmiş bir kadın olarak hala aynı kafada olduğumu farkediyorum.

Seneler seneleri izliyor, yirmili yaşlardan sonra zaman daha hızlı akıyor, sorumluluklar artıyor, yaşadığın dünya ve onunla birlikte yükler daha da bir büyüyor ama sözkonusu aşk olunca içimdeki küçük kız hep olduğu yerde kalıyor, hala o 16 ila 20 yaşlarındaki aşk anlayışını koruyor.
Şaka gibiyim, büyüyorum, büyüdükçe özgürleşiyor ama aşık olduğumda hala aynı şeyleri hissediyor, aynı şeyleri istiyorum.

Hala aklım bir karış havada, içim içime sığmıyor, kelebekler gıdıkladıkça karnımı nefesim kesiliyor, her anımı onunla, el ele, dudak dudağa, sevdiğimi göstererek ve sevildiğimi hissederek geçirmek istiyorum. Mevzu bahis aşksa geri kalan teferruattır, varsın yıkılsın dünya farketmez, hallederiz nasıl olsa diye bırakıp herşeyi kapının dışında, sadece mutlu olmak istiyorum. O heyecan var ya o heyecan, işte o hiç bitmesin istiyorum. Küçükken de oynamadım, şimdi de evcilik oynamak istemiyor, sadece içini titreten sevgili olmak istiyorum. Gidelim, yaşayalım, kavga etsek de bütün dünya ile dönüp birbirimize, sinelerimizde huzur bulalım, kaybetmeyelim bu duyguyu diye özen gösterelim istiyorum.

Mevzu bahis aşk olunca, liste uzuyor, isteklerim hiç bitmiyor, zira kalmışım 20 yaşımda, o yavrucağın da daha henüz ne dünyadan haberi ne de sevgili ile güzel geçirilememiş birgünden daha büyük derdi var, anlayamıyor hiçbirşeyi istemeye devam ediyor.

Istediğimi bulamayınca arızaya bağlamasam, istemekte hiçbir sorun yok da yaş olmuş 38, sevgili desen 44; kalleş hayat, koca koca meseler var dışarıda, kafaları boşaltmayalım diye elinden geleni ardına koymuyor, bırakmıyor sevgilileri, test üzerine test ediyor.

Bense büyütmek istemiyorum içimdeki kızı, bırakmak istemiyorum hayallerimi, unutmak istemiyorum beklentilerimi de vardır elbet bir orta yolu, onu bulmayı çok istiyorum....

Ne güzel kelimedir sevgili, oturur hayatının merkezine, herşey etrafında döner! :)


Muzik ( yazarken ); Ahtapotlar by ZAKKUM










1 yorum:

  1. şekerim büyümek zorunda değilsin.. Bak ben evli ve neredeyse ik çocuklu olacağım ama hala ruhum aynı muzurulukta.. Sen de oyle olacaksın. Her geçen gün çok daha harika olacaksın... azra K

    YanıtlaSil