13 Eylül 2009 Pazar

hamam


Hamama galiba ilk defa 11-12 yaşlarımda Bursa'da gittim, oradan da hafızamda kalan acayip sıcak ve iki de bir nefes almak için dışarı fırladığım inanılmaz buharlı bir ortamdı..Su ile oynamayı çok sevdiğim halde,hamamı çok sevmemiş olacağım ki yıllarca bir daha hiç gitmedim, ta ki amoour'un Türk hamamına gitmek istemesine kadar. Biraz ortamdan çekindiğimden biraz da madem gidiyoruz,eğlenceli olsun diye topladım 7 kızı ve Galatasaray hamamına gittik..İyi ki de gitmişiz, zira o günden sonra hamam galiba bir daha çıkmamak üzere hayatıma girdi.


Çevremdeki çoğu arkadaşım tıpkı benim gibi ne kadar mutheşem birşeyi kaçırdıklarını bilmediğinden, bir kısmı da bence alaturca bulduklarından hala bu fikre pek sıcak bakmıyorlar..Bense her ay olmasa bile ara ara, tarihi olanlarına değil ( ki Galatasaray hamamı gittiğim tüm otel hamamlarından çok daha güzeldi ) belki  ama gym veya otel hamamlarına rutin olarak giderim..
Bugün de yine hamam günü idi.. Otele gittiğimde kesecinin Bali'li bir kızcağız olduğunu söylediklerinde , önce içimden "yuhh yani" diye geçirdim,arkasından değiştirmelerini istedim ve diğerlerinin müsait olmadığını öğrenince biraz mutsuz oldum ama içeri girince yeniden mutlu olmam çok kısa sürdü, zira bizim Bali'li kız super çıktı.Sonrasında öğrendiğime göre de meğersem bu kese kültürü sadece bize ait birşey değilmiş,onlarda da varmış;tek fark bizim kese % 100 pamuklu kumaştan ,onların ki ise başka bir kumaştan yapılıyormuş..Bunu da duyunca daha da bir sevindim ve kendimi rutin rahatlamaya bıraktım..
Buhar odasında ki vücudun yumuşama seansından sonra kese yapıldı, arkasından gül kokulu bol sabun ile masaj ve tam beden sıcaktan ve masajdan kendini bırakmışken ,tependen tırnağa buz masajı ile şok etkisi ile kendine getirildi.


Her bu ritueli yaşadığımda, acaba yanlış bir yüzyılda mı dünyaya geldim diye düşünürüm..çünkü hamam benim sefa pezevengi ruhuma öylesine hitap eden birşey ki, her seferinde şöyle bir sarayda veya şatoda yaşamış olsaydım ne kadar mutlu olabileceğimi hayal etmekten kendimi alamam...

45-50 dakikalık temizlenme seansından sonra ,kendimi dinleme odasına attım...neredeyse 3 saat boyunca üzerimde bornozum,tertemiz olmuş ama daha önemlisi rahatlamış bir bedenle,sıcak taş yatak üzerinde ara ara uyudum, ara ara gazete okudum...

Toplam 5 saatimi telefonsuz ve daha da enterasanı hiç birşey düşünmeden geçirdikten sonra istikamet Tahta Saray...l.budha- relax -flavia-flavio-laser...super bir yemek,GS-BJK maçı (3-0),sohbet,tatil programları vs vs vs . Sonuç : muhteşem geçirilmiş bir cumatesi günü...

Maçtan dolayı cipcip geldi aklıma, kim bilir nasıl üzülmüştür diye...


real time - 13.09.2009 , 02:30

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder