15 Eylül 2009 Salı

MILANO


Sabah git,akşam gel...bazıları için çok enteresan,bazıları için anlamsız ,bazıları için ise imkansız; benim içinse bir rutin..zamanın yoksa ve illa yapman gereken şeyler varsa,sabah gidip akşam döneceksin...
işte yine bir günü birlik MILANO seyahati..
çok seneler sevmedim bu şehri,bayıldığım diğer Italyan şehirlerine göre daha ruhsuz,daha sıradan,bir özelliği yok...üstüne üstlük hep kaybolursun,trafikte çıldırırsın ve her yerde istediğin saatte öyle elini kolunu sallaya sallaya gezinemezsin..o zaman da benim gibi sevmezsin...ama ben şimdi seviyorum!
Neden sonra barıştım bu şehirle,yaşar mıyım bilmiyorum ama yine de her gittiğimde bana kollarını açışını seviyorum..sonra içim açılıyor şehrin birçok yerinde ,alışveriş guzel,yemek yemek guzel,sokaklar arasıdan dolaşıp bir yerleri keşfetmek guzel...ve insanlar çok şık...
Dünya küçük, sabahtan yapmam gereken toplantıyı bitirdikten sonra,hemen kendimi şehrin merkezine attım..herzaman gittiğim restaurantta yine herzaman ki gibi sıra beklerken Istanbul'dan çok sevdiğim bir anne-kız ile karşılaştım;devamlı olmadık yerlerde olmadık insanlarla karşılaşmama rağmen yine de hala çok şaşırırım bu duruma..
Sonunda istediğim kitapları aldım, Gommorra-San Francesco d'Assisi'ni hayatı ve Nazım Hikmet şiirleri...
Hava kötüydü ama Milano bugün çok güzeldi bana,istediğim herşeyi yaptıktan ve bulduktan sonra havaalanına doğru şehri terkederken bir kere daha,Milano'da olmasa bile ,bir gün bu ülkede yaşayacağımı düşündüm ve yüzümde o gülümseme belirdi...

real time - 15.09.09, 23:32

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder