23 Şubat 2010 Salı

Gölge


O kadar belliydi ki kafamda ne istediğim; en küçük ayrıntısına kadar netti özellikler. İstediklerim öyle at ile deve değildi, tecrübe ise hiç değildi ama istediğim herşeyin tek bir kişide olması gerekliydi. Öyle birşey istiyordum ki, bir kere olsun, tam olsun, sıfırdan bir gölge olsun diyordum. Görünce tanıyacağım, o olduğunu bileceğim diyordum.
Kaç yüz tane Cv elendi, kaç tanesi ile görüşüldü sayısını artık ben bile bilmiyorum, ama beynim hamur oldu onu biliyorum.
Sonra cuma günü öğlen vakti kalkıp geldi...Hem de ben sabrımı, kelimelerimi tüketmişken, hem de o tüm ümidi kaybetmişken; geldi, oturdu karşıma, ışıl ışıl parlayan gözleri ve hanım hanımcık şık hali ile anlattı kendini heyecanını gizleyemez bir halde. Vardı görüşülecek çok kişi daha ama kocaman harflerle Cv'sinin üzerine yazılan "BUDUR!" ibaresi ile bulmuştuk aradığımı, ben de biliyordum, pamuk da biliyordu, ofisin geri kalanı da.
Nasıl şeker, nasıl hanım hanımcık, nasıl eğitimli, nasıl istekli.... Bu mudur budur yani. Al yanına götür heryere, gölgen olsun...Cumadan beri bildiğim halde, ancak bugün arayıp da haber verince kendim şahsen sesindeki sevinçle bir kere daha emin oldum kararımdan  ve adı da l'ombra oldu.

Gelen diğerleri mi ? Bulutlar üzerinde dolaşan da vardı, kendi değerini bilemeyen de; hepsi gençti, hepsi heyecanlıydı ama hiçbirinin hayali yoktu geleceğe dair. Ne istediğini bilmeden bir yerlere nasıl ulaşırsın ben bilmem, bilemem; hayal etmeden, amaç belirlemeden, hedef koymadan geçirdiğim tek bir dönemim bile olmadı benim. Nereye varacaklar, nasıl varacaklar bilemedim. İçimi burkanlar da vardı, canını acıtmadan omuzlarından silkip şöyle, kendine getirmek istediklerim de. Her yerden, her kesimden birileri çıktı karşıma, 23 ila 30 yaş arası bir gençlik geçti son üc günde ofisimden de aralarında birşeyler olacaklar çok yoktu ya... Ve bunların hepsi üniversite mezunuydu, hepsi öncelikli italyanca olmak üzere en az iki dil biliyordu ve hepsi daha önce yurtdışına çıkmış veya yaşamış çocuklardı. Vizyon yoktu, hedef yoktu...Ağır geldi bana yani, üzüldüm bir çoğu için....

L'ombra değil, o farklı...Sevdim ben onu hemen! :)

1 yorum:

  1. L'ombra ya aramıza hosgeldin diyorum.İtalyanca'da gölge demek doğru ya.gölgen olsun senin,istekli ve güvenilir gölgen...

    YanıtlaSil