15 Nisan 2010 Perşembe

Eve Dönüşte "Bekliyorum"


Ne zor iş beklemek...Hele hele kanı kaynayıp, kafaya koydu mu birşeyi, şip şak yapmaya alışkın, benim gibi genel olarak sabırsız, heyecanlı bir tip için çok daha zor. Ama iyi idare ediyorum; son günlerde hoşuma gitmeyen büyümenin getirdiği birşey olsa gerek. Bekliyorum kendi içimde, olana kadar olması gereken şey bin senaryo ile süsluyorum, arada bir sabrım tükenir gibi olup içten içten kızıyorum ama yine de iyi idare edip huysuz huysuz dolanmıyorum ortalıkta. Söylenmiyorum, acısını başkasından  çıkarmıyorum, milletin başının etini yemiyorum, fikir sormuyorum.
Neredeyse kimse, bırak neyi olduğunu, beklediğimi bile bilmiyor. Bilen iki üç kişi de sükunetime şaşırıyor, ağırlaştın sen, nasıl yapabiliyorsun diyor, gülümsüyorum ama cevap veremiyorum; işte büyüdüm herhalde diyorum ve sadece bekliyorum.

Sabah gözümü açtığım andan itibaren başlıyorum üstelik; bin ayrı insan ile görüşüyorum, iş yapıyorum, yollar yapıyorum uzun uzun ama aslında ben sadece bekliyorum. Onlar beni onlarla zannediyorlar oysa ben gözüm telefonda, aklım bambaşka bir yerde, ümitle ve ümitsizce bekliyorum. Gülümsüyorum, şakalaşıyorum, seviniyorum söylediklerine, tepki veriyorum canlı canlı ama aslında bu olanlar olmasa da olur diyorum kendi kendime...

Bugün eve dönerken de diğer günler gibi bekliyordum, Istanbul'dan ve olduğum yerlerden kopuk. Bugün eve döndüm, sadece deniz için; ama onun gelişi olmasaydı ve dönmeseydim de bugün çok farklı olmayacaktı; çünkü yine bekliyor olacaktım, kafamda binbir senaryo ile...

2 yorum:

  1. Beklemek bizim yaşamımız.
    Vapur beklemek, gün beklemek.
    İnsan beklemek.
    Çiçeklerin açmasını, gecenin geçmesini
    Sayfaların dolmasını beklemek...

    Bu böyle gider... Beklediklerin geldiğinde; dilerim hep beklediğine değsin.

    YanıtlaSil
  2. Beyninin arka planında, "belli bir şeyi" beklemek ne olursa olsun zordur be Den, yıpratır.
    Beklediğin gerçekleşince, bekleme sürecini unutuverirsin ama, yüzünde güller açar :)

    YanıtlaSil