24 Ocak 2010 Pazar

e.e



Geçen haftaiçi birgün beni sabahın 7.30'da uyandırdığından beri, aklımın bir köseşi hep e.e 'de....Sesi iyi geliyor, sms'ler normal sound ediyor ama araya bu zorunlu yolculuk ve yolculuk öncesi benim kendi stresim girdiğinden bir türlü vakit bulup da biraraya gelemedik, adam gibi konuşamadık, tam olarak neler oldu bitti bilmiyorum ve kendi durumumu düşünmediğim anlarda aklımda sadece o var.

Bu sabah da yorgun daldığım uykudan, bir sürü karışık ve ifade edemediğim görüntünün içinden sadece onun ile ilgili kısmını hatırlıyorum rüyanın;

Birileri ile bir mağazada dolaşırken, kahve içelim deyip, mağazanın cafe'sine giriyoruz. Küçük yuvarlak masalar, kalabalık ve gürültülü bir yer. Birden e.e bana sesleniyor; curly beauty n. ile y.e de var, hepberaberler... Ben yüzlere bakıyorum sakin, gülümseyerek, e.e elinde pembe bir mont n'ye giydirmeye çalışıyor " biz de kalkıyorduk, sonra görüşelim mutlaka" diyor. Tam çantasını eline almış giderken, dönüp bana "ben seni çok seviyorum, sen çok özelsin biliyorsun değil mi?" diyor.

Içim rahat aslında, karşında konuşabileceğin, medeni, seni anlamaya meyilli biri olduğu sürece herşey daha kolay ve sağlıklı. Düşünuyorum da karşı taraf başka biri olsa, tanıdığım diğer adamlar gibi hatta geconti gibi biri olsa herşey nasıl da farklı olurdu. Bence sonunda tanrı, tüm zorlukların sonunda karşına sana en iyi gelecek olanı seçip, önüne koyuveriyor.

1 yorum:

  1. Sana en iyi gelecek olan beklemekle gelmiyor, beklemediğin bir anda karşına çıkıyor. Nedense hep böyle oluyor.

    YanıtlaSil