22 Kasım 2009 Pazar

Haaaa Simdi Anladim!




Ben kucukken annemin gunleri olurdu, 10-12 kadin biraraya toplanir, yer icer herhalde butun gun dedikodu yaparlardi, cunku hicbirinin cok parlak cocuklar yetistirmek disinda dunyayi kurtardiklarina sahit olmadim bugune kadar. Bilmezdim ne konustuklarini, umrumda da olmazdi zira bu toplantilar o zaman ki ben icin son derece skici, son derece gereksiz, son derece kastiriciydi.
Her daim titiz olan anne, o gun icin en az iki gun hazirlik yapar, yardimci kadin bir gun oncesi evi  bastan asagiya kaldirir, mutfakta hummali bir calisma olurdu. Agzinin sulari aktigi boreklere, coreklere, pastalara dokunmak soz konusu bile olamazdi; zannedersin eve, allah rahmet eylesin Prenses Diana tesrif edecek. Hersey mukemmel olsun diye cani cikan ve dogal olarak burnundan soluyan anneyi cekmek yetmezmis gibi bir de hopur hopur inanilmaz yemekleri goturen teyzelere sirin ve terbiyeli gorunme zorunlulugu vardi. Yakam pacam bir yerde dondugum okuldan, sanki yarim saat oncesine kadar butun gun beraber degilmisiz gibi, yakin arkadaslarimla konusmak icin telefona saldirma gudusu ile geldigim evde, tek tek herbirini opmek, okul nasil gidiyor, kacinci siniftasin simdi gibi gereksiz sorularina cevap vermek zorunda kalirdim; sanki cevaplarimla cok ilgileniyorlarmis gibi, sanki cevaplarimla hayatlarinda birsey degisecekmis gibi. Ama iste onlar ilgili arkadasmis gibi sorarlar ben de annemin uyumlu kucuk kizi olarak tek tek, hala bu yasimda da zaman zaman kullandigim, sahtekar gulumsemem ile cevap verir annemi utandirmaz, mutlu ederdim. Allahtan hem akilli hem de maharetlidir benim kizim takintisi yoktu annemin, oyle servis mervis yaptirmazdi, gerci, belki de onun gibi yapamam diye de riske girmek istememsinden de olabilir tabii, simdi pek emin olamadim aslinda:) Sonucta bu kadin evdeki yardimcidan daha cok calisan, kadinin gectigi heryerden bir kere daha gecen, kimseden memnun olmayip, kimseyi uzun sure evde barindirmayan turlerdendi. Simdi 65 yasinda ve hala ayni potansiyele sahip ama canim benim sanirim biraz gozu korktugundan, biraz da hepimizin dirdirindan cekindiginden elinden geldigince mulayim davranmaya calistiyor.

Ama zaman, buyumek garip birsey. Buyudukce bir kiz cocugu olarak annene daha cok benziyorsun, annenin o burun kivirdigi toplantilarini yapiyorsun ve cok egleniyorsun. Adi altin, bok pusur gunu olmuyor ama sen de o cok yakin hissettigin kucuk kadinlar ile rutin olarak toplanip, gun boyunca yiyip icip dedikodu yapiyorsun.
11 yasimizda tanisip, yillarca ayni dort duvar arasinda, ayni siralarda, verilen formata uygun uc asagi bes yukari ayni dalgada surf ettigimiz ikolu bir grup arkadasimla, yaklasik iki yildir olabildigince duzenli olarak toplaniyoruz. Anneminkinden tek farki ise bizde maharetini gosterme, onu parmagimda on marifet, iste ben boyle sapina kadar kadinim telasinin, hersey mukemmel olmali paniginin olmamasi, salt biraraya gelerek yargilanmayacagini, ayiplanmayacagini bilerek iclerin dokulmesi.
Cok kucuk ve gercek anlamda ev gibi bir okulda okudugumuzdan, hepimiz o yillarda otomatik olarak yakindik, sonucta bir avuc insan oldugundan herkes herseyi bilirdi ama lise sonrasinda uzun bir sure herkes kendi yoluna dusup, kendi telasi pesinden kosturdugundan ikili-uclu gruplar disinda boyle biraraya gelmedik. Onun icin ilk toplantilarda, istinasiz herkesin dile gelen hikayeleri bu kadar aciklikla anlatilabiliyor olmasi bir yandan cok dogal ama diger yandan da cok enteresan gorunmustu. Aslinda dusunursen cok da enteresan bir yani yoktu; sonucta 11 ila 19 yas arasi, o karakterinin oturdugu, hormanlarin costugu, ilk erkek arkadas krizlerini astigin, tam anlami ile aile icindeki guven ortamindan gercek dunyaya adim attigin o zorlu donemlerinde birlikte buyumek, karsindakinin gercek senin kim oldugunu bilmesiydi bu. Seni o donemden kalma aliskanlikla oldugun gibi kabul etmesi ve soylediklerinin altindan baska bir mana cikarma paranoyasi icinde olmamasi, ve bunun biliyor olmanin rahatligi icinde de aklina nasil geliyorsa, canin nasil isterse konusabilme ozgurlugu idi bu.

Iste yine o gunlerden biri idi bugun, 8 kiz toplanildi (simonpour, i.k.d, cumartesi, sipahilerin ortancasi, banu alkan, kedi, esmeralda ), abartisiz hic durmadan yiyip, icip, dedikodu yapildi. Aldatan kocanin akibeti ne olmaliydi, hasreti cekilen bebegi vermeyen kocaya ne yapilmaliydi, bu domuz gribi cilginliginda cocuklar okula gonderilmeli miydi gonderilmemeli miydi, ne istedigi belli olmayan ve kafasi karisik sevgiliyi allah bildigi gibi yapsindi da bu taraftaki ne yapsindidan  estetik ameliyatlara, sexe, dogum sonrasi sexe, rejime vs vs vs allah ne verdiyse konusuldu, acayip kahkalar atildi, kahkalara proseccolar eslik etti, sehre sis coktu, goz gozu gormez hale geldi, ucaklar kalkmadi, tek tek herkes "ehh hadi ama artik nerede kaldin diye"arandi ama bir turlu oturdugumuz o masadan kalmak icimizden gelmedi.
Gunun yildizlari ise tartismasiz B.Alkan'in, anasina bak kizini al, hayatimda gordugum en lokum veledi, 1,5 yasindaki hira ve simonpour'un elleri ile yaptigi, tadi damagimda kalan kisiri oldu.

Biliyorum artik annemin o toplantilara neden o kadar onem verdigini, neler konustuklarini. Kocalarini, cocuklarini, yemek tariflerini, iclerindekini konusuyorlardi, canlari nasil isterse, agizlarina nasil gelirse.

3 yorum:

  1. Yazı beni taa neelere götürdü, ellerine sağlık.

    YanıtlaSil
  2. Küçük küçük flasback'ler yaşadım yazını okurken..

    Annem seninki kadar kasmıyordu sanırım; aynı gün içerisinde 40 çeşit yemek yapar, flash hızıyla("flash" diye bir süper kahraman vardı yanılmıyorsam) ortalığı toparlar, bize de toz olmamız için gereken zamanı verirdi(erkek çocuk/ayağmın altında dolaşmayın durumu).

    Gün sonundaki manzaradan aklımda kalanlar ise: 40.000 çeşit pasta, börek-çörek artığı, tanımadığım-boyalı-memleketim balık eti kadınlarının memelerine bastıra bastıra bizlere sarılması("kim bu kadın anne?? nereden tanıyor beni??"), yine aynı kadınların ruj izli pis izmaritlerinin olduğu kül tablaları, 10 farklı parfüm ve krem'in sebep olduğu tarifi zor koku, açılan pencereler/temizlik faslı/anneye yardım... veeeeeeee elbette kısır(ki en eğlenceli ayrıntı da bu olurdu sıklıkla. hiç vakit kaybetmez, hemen o kısıra hücum ederdik abimle)

    Bir ayrıntı daha.... Çok şanslısın.. lisede yabaniliğin dozunu kaçırmam, üniversiteyi-ylisansı şehir dışında okumam gibi sebeplerden ötürü, istesem de bir araya getiremem sanırım 7-8 arkadaşımı.. (3-4 bile zor... 2?? belki)....

    YanıtlaSil
  3. Asli cok tesekkurler ve okuz senin de ellerine saglik, bosluklari tamamlamissin ki ortam tam da tarif ettigin gibi olurdu...

    Ben su "hangi okuldan mezunsun" sorusuna "i.liseliyim" diye cevap verenlerdenim sanki universiteye gitmemisim gibi, onun icin herhalde kendimi kotu hissetmeyeyim diye "universite peki?" diye soramayan bircok kisi icin ben sadece lise mezunu biriyim::)))
    ve en yakin arkadaslarimin buyuk bir kismi liseden veya o yillarda tanidigim komsu liselerden ve evet acikcasi ben de bu durumu buyuk bir sans olarak adlediyorum...

    ikinize de sevgiler...guzel bir pazar olsun...

    YanıtlaSil