16 Kasım 2009 Pazartesi

03:03 u gordum, uyudum...


Cuma'dan pazara bol sohbetli, bol insanli, bol ickili ve hareketli bir haftasonu...Simardim ya artik iyice, herbirine ayak surterek gittim ama kabul etmek de fayda var, ben buyum...Ben ancak bu sekilde kendime geliyorum, baskalarindan besleniyorum; sevdiklerimle sohbet ederek, tanimadiklarima bakip ne yerler, ne icerler, ne giyinirler, ne dusunurler diye fikir yuruterek oturdugum yerden. Bazen gulup egleniyorum, eglendiriyorum bazen acimasiz oluyorum, ama iste bakarak, gozlemleyerek, dinleyerek ...

Brozzi'yi unutmus olmama ragmen, satmadim arkadasimi son dakika ve soz verdigim gibi cuma aksamini  anotherstar ile Sabahattin'de gecirdim. Mekan tabii ki tiklim tiklim doluydu, Sabahattin ve ogullari tabii ki bizi geri cevirmedi; dukkan onune hizla atilmis ve uzeri hizla donatilmis bir masada, hafif serin ama temiz bir havada yanibasimizda komur atesimiz ve ayagimizin dibinden hic ayrilmayan Sabish ile bol rakili, bol mezeli, bol dedikodulu uzun bir geceye biraktik kendimizi... Herzaman ki gibi herseydi konu; Atina'da ki dugunun detaylari en ince ayrintisina kadar alindi, yunanlilarin bizden daha az milliyetci ve daha ilimli olduklari sonucuna varildi, kostis diye yeni bir cocuk potaya girdi, dedikodusu yapildi ama en cok kiymet vermek, verilen kiymetin degerini bilmek uzerine saatler gecirildi ve sohbet ne olursa olsun  yine geconti ile, yine cipcip ile ve tabii ki yine frankie ile suslendi.
Anotherstar'in cok yakin arkadasi ve onun sayesinde tanidigim cipcip'in, "3 grup 10 album, offf cok skici bir adam" diyerek dar goruslulugunu ve kucuk eksenini elestrirmesine ragmen diger taraftaki gecontiyi destekliyor, beni yureklendiriyor ve bu hikayeye inaniyor olmasina sasiriyorum aslinda; tabii ki bu desteklemenin altinda benim herikisi icinde hissettiklerimi biliyor olmasi yatiyor biliyorum ama yine de sasiriyorum. Bir de gecontiyi begeniyor, onun o hirt tarafini seviyor tanimasa bile, "tabii tabii olur sana bu adam" diyor.
O cipcip havadislerini anlatirken, offf off diye ver yansin ederken, ben de kendisinin onun aksine her yeni seye acik olmasina ragmen onun da kendisi gibi olmayana karsi agir agir duvar ordugunu, onlari yasantisinda istemedigini ve bunun digerinden cok farkli olmadigini soyluyorum. O da biliyor aslinda, cok zeki, farkindaligi cok yuksek ama simarik kiz cocugu kartini oynuyor kendi secimi ile. Son zamanlarda kiymet bilmek uzerine cok dusunuyor ve irdeliyor ya yakinda o da sadece "benim istedigim gibi", sadece "benim gibi"lerin olmadigini anlayacak.
Ote yandan butun bunlarin sonunda, anotherstar'in soylediklerini de goze alarak,onca denemeden sonra hayatimin askini bana unutturacagina inandigim, medet umdugum adamin da dar bir cevrede yasadigini farketmem enteresan bir gelisme oldu. Bu bir tesaduf degil herhalde ama gercekten de cipcip simdiye kadar birlikte oldugum tum adamlar icerisinde istersem haftanin 7 gunu istedigim anda nerede olabilecegini tahmin edebilecegim kadar kucuk bir ucgende yasiyor, ayni yerlere gidiyor, ayni seyleri dinliyor, hep ayni seyleri yapiyor. Peki benim gibi zipzip, rutinden, tekrarlardan nefret eden biri nasil oluyor da boyle bir adamdan medet umuyor?


Sohbet ara ara, gittigimiz andan itibaren ayaklarimiza yapisan ve gece boyunca dizimizin dibinden ayrilmayan Sabish ile bolunuyor, o kadar minik, o kadar guzel ve sevimli ki...Hayatimda ilk defa sokakta gordugum bir kediyi alip evime goturmek istiyorum. O kadar sevgi arsizi ve isini o kadar iyi biliyor ki, anotherstar biraz daha israr etse veya bir duble daha icmis olsam Sabish o geceden itibaren benim ile yasayacak ama yapamiyorum, cesaret edemiyorum. Gina ile ogrendigim ders bana yetti, yasadigim hayatta malesef bir hayvana yer yok, onlari her birakip gittigimde ve yalnizliga mahkum ettigimde icimde ki skinti, varliginin guzelligini unutturuyor malesef. Dolayisiyla iki gundur su kucuk fotografa bakip, cok guzel oldugunu ama getirmemekle iyi bir karar verdigimi dusunuyorum.
Neyse cuma gecesi gayet keyifli bir sekilde eve gelip, saat 03.03 u gordukten sonra yatiyorum.


Cumartesi gunu gec bir kahvalti ile Bebek'te Happily Ever After'da basliyor...Hava muthis, klasik Bebek kalabaligi, tanidik yuzler...
Gecesinde brozzi ile bulusma...Aklimdan gecirdigim olur, biraz H.K dokunusu ve bir cift louboutin nin yapamacagi sey yoktur. Atla deve degil gercekten, aklindan gecir, iste, olsun...
Brozzi en son iki sene once dogumgunume gelmisti, o zamandan beri gorusmuyoruz, sik sik telefonda konusuyoruz ama bir turlu ayarlayip bir araya gelemiyoruz, onun icin bu sefer gelmeden bir hafta oncesinden ariyor, randevulasiyoruz.
Nisantasin'da Sofa Otel'de kaliyor, isime geliyor, cumartesi gecesi araba kullanmak, uzun uzun yurumek istemiyorum; hemen otelin karsindaki It's a Joke a gidiyoruz. Bir Capa klasigi, bayaga bir zorlama mekan, servis cok iyi degil, garson kiz biraz saskoloz ama umrumda degil, keyfim cok yerinde...Konusuyoruz, birbirimizi update ediyoruz, guluyoruz, egleniyoruz..2 sise sarap arkasindan 8'e gitmek istiyor, canim istemiyor, gece Corridor'da devam ediyor...Reasurans'ta ki diger mekanlari gormek istiyor ama gerek yok diyorum, yukarda bahsettigim sebepten oturu, Corridor'a alttan, en kisa yoldan giriyoruz..Mekan sahipleri disinda tanidik kimse yok, ohhh gayet guzel..Iciyoruz, dans ediyoruz...Egleniyoruz da ama mumkunse bu erkekler ama ozellikle bu 35 yasini asmis Italyan erkekler dans etmesin, gercekten bunye kaldirmiyor :) Hayir kendi kendine dans etse hic sorun degil, ne guzel egleniyor der gecerim de beni de kendi enteresan figurlerine alet etmeye kalkisinca orada biraz zorlaniyorum...Neyse gecenin sonu otele variyoruz...Sarhos erkek kaldiramadigim diger sey, sagolsun cipcip...Yari baygin, irlanda kizili saclari ve yemyesil gozleri ile guzel ama beni hic heyecanlandirmayan adami odasinda birakip evime donuyorum.
Saat yine 03.03 ve yatiyorum...

Pazar sabahina gozlerimi brozzi'nin mesaji ile acip geri kalanini yine Bebek'te, bu sefer House Cafe'de e.e ve curly beauty n. ile geciriyorum...Hava yine cok guzel, Bebek yine cok kalabalik ve bu sefer girdigim House Cafe'de neredeyse herkes tanidik...Yaklasik 4 saatimizi gecirdigimiz sure boyunca mekan evimizin salonuna donusuyor neredeyse.
e.e yi dusunceli goruyorum, zaten bir gun oncesinde konusmamiz lazim dedigi icin hazirlikli gidiyorum, uzun uzun sohbet ediyoruz, dertlesiyoruz, iyi geliyor. Son dakika vazgectigi NY'a gelecegini soyluyor seviniyorum, planlar kaldigi yerden devam ediyor.
n. herzaman ki gibi, gorenlerin bir sekilde basini oksamak icin kendini tutamadigi guzelligi ile 4 saat boyunca ortalikta dolaniyor, sosyallesiyor...
Aksamina eve donup yorgun bedenimi dinlendirmek uzere biraz uzanma salakligini yapiyorum ve simdi yine ayaktayim, uyuyamiyorum...

Ama guzel bir haftasonu oldu, simdi 10 gun daha cok yogun calisip sonra tatile gidecegim, onlari dusunuyorum...Veee bu gece 03.03 gormeden uyumak istiyorum...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder