26 Ekim 2009 Pazartesi

En Kıymetli Emanetim

1980'lerin başı, Toprak Hasreti , karısına sırılsıklam aşık papi, dünyadan habersiz, o zamankileri en yakın arkadaşları sanan 4 kız çocuğu...
Bizler büyüyüp de bahsettirdiğimizde o günlerden, toprak hasreti olarak tanımlardı buraya olan özlemini; "o kadar güçlü bir duygudur ki toprak hasreti, burnundan kokusu hiç gitmez" derdi ve o kadar büyümüştü ki son zamanlarında, papi kıyamamış, 40 küsur yaşında 24 ay askerlik pahasına toplayıp tası tarağı, toprağına, ailesine, evine kavuşturmuştu karısını.

Çok güzel bir hikayedir onlarınki, bir gün oturup yazmak lazım.
Çok güzel bir adamdı papi, bir gün oturup uzun uzun anlatmak lazım.

Velhasıl onların gelişinden 4-5 sene sonradır tam olarak biraraya gelmemiz.
Ortaokul 1.ci sınıfta, Salvatorina ile geçirilmiş çok zorlu bir seneden sonra aramıza katılıp, hepimizden çok daha iyi italyanca konuşan bu mavi gözlü, sarışın kıza, yaşın ve ortamın sunduğu doğal hasetlik durumu ile başlangıçta birazcık kıl olsam da, hemen ertesi sene, hiç bitmeyecek bir arkadaşlığın başladığını biliyordum. Bunu biliyordum tabii ama i.k.d'nin beraberinde hayatımdaki en önemli diğer ikisini de getirdiğini bilmiyordum doğal olarak...

İ.k.d'nin hediyesi, Cemile'nin emanetidir rey bana.
7 gün 24 saat birlikte vakit geçirip, sıkılmadığım insandır rey, konuşmadan, kendimi zorlamadan vakit geçirdiğimdir. Bazen yaptığımız uzun yolculuklarda sessizliğinde huzur bulduğumdur.
Herşeyimi ama herşeyi, sansürsüz bilendir.
Beni olduğumu gibi kabul eden, kendisini olduğu gibi kabul ettiğimdir.
Gönlü, kalbi, aklı açık, yüce olandır.
Yıllar içerisinde en çok değişendir o. Benim gibi yılların kendisine iyi davrandıklarındandır. Yaşadıklarını özümseyen, hep ileri gidenlerdendir.
En çok güldürdüğüm, en çok güldüğüm, omuzlarında en çok ağladığımdır.
Canım, can dostum, sağ kolum, kıymetlim, benden küçük 3.cü kız kardeşim, annemin 4.cü kızıdır.

Biliyordu, toprağı bol olsun cemile de biliyordu böyle olduğunu ve işte belki de bu yüzden, aramızdan ansızın ayrılmasından hemen önce, yolcularken bizi bir yerlere, sımsıkı sarılıp boynuma " kızım sana emanet, ona çok iyi bak " demişti...
Unuttum tabii cemile'cim böyle söylediğini, hatırlayamadım hemen...Senden 2 sene sonraydı sanırım, sesinin yeniden kulaklarımda çınlaması ve bedenimin sarsılması...Ama için rahat olsun kuzucum, ne öncesinde ne de sonrasında hiç ihanet etmedim ben o emanete. İçin rahat olsun cemile'cim biz hep beraberiz ve emanetin emin ellerde bir tanem....

Dogumgunun kutlu olsun rey'cim.....






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder