19 Ekim 2009 Pazartesi

Özlem

İlk defa bugün, hayatımda çok önemli bir yer kaplayan ve uğruna ülke değiştirmeyi göze alabileceğim adamı, yine hayatımda ki en yakınlarımın tanımadığını farkettim. Rey dışında hiçbiri Onu görmemiş, konuşmamış, tanımamışlardı. Sadece fotograflar sayesinde gözleri önünde canladırabilmişler ve her yakın arkadaş gibi tanımadan Onu sevmişler, tastiklemişlerdi.
Ve ben bu durumu ilk defa bugün, öğlen vakti, hepsini birarada gördüğüm rüyamdan uyandığımda farkettim...

Supriz bir şekilde geconti İstanbul'da...Bir ileri iki geri ilişki boyunca, beni kendi dünyamda görmesini ve benimle benim İstanbul'umu yaşamasını çok arzulamış olmama rağmen hiç gelmemesinden dolayı, karşımda görünce birden heyecanlanıyorum.
Cihangir'de çıkıyor karşıma, şimdiki adını bilmediğim eskiden Leyla olan lokalin üstü bir otel ve nedense orada kalıyoruz. İlk iş kızlarla yemek yeniyor; e.e var, dr.u var, i.k.d ile zey var. Dört yanı yüksek pencereler ile çevrili odada, beyaz kolalı masa örtüleri ile küçük fiskoslar çevresinde şaşalı sandalyelerde oturuyoruz, bir yemekten çok, çay partisi havası var sanki.
Kızlar ilk defa görüyorlar ya, hemen yorum yapıyorlar; biri "ben fotograflardan daha yakışıklı olduğunu hayal etmiştim, bu çok çirkin bir adam" diyor, arkasından her daim destekleyicilerimden e.e. "bence aynı anlatılanlar gibi diyor, çok karizmatik, çok italyan..."
Onlardan ayrılınca hemen ona bir yerler göstermek istiyorum ve aklımda Galata Kulesi var. Yürüyoruz İstanbul sokaklarında ve Tophane'de çok yüksek bir binanın tepesinde buluyoruz kendimizi, damlardan geçerek bir yere ulaşmaya çalışıyoruz.
"Neden geldi, bu yeniden beraberiz anlamına mı geliyor?" diye düşünürken öpüyor beni binanın en tepesinde ; "benim için gelmiş" diyorum.
Ne zaman döneceğini merak ediyorum, hiç gitmemesini ümit ederek ama gerçek yaşantımızda da olduğu gibi, hem en yakın ve önemli hem de en uzak hissini yaşattığından bende, soramıyorum. Sonra kendisi söylüyor ertesi sabah döneceğini ve sonra tam olarak ne yaptığını hatırlamıyorum ama " benim için değil, şehri görmek için gelmiş " diyorum ve uyanıyorum...

Garip bir hisle açtım gözlerimi, onu tekrar görebilmek için, önce yeniden uyumak istedim ama hemen sonra doğrulmadan yatağımdan bilgisayarı açmak geldi içimden, hiç yapmadığı birşey, o anda ki durumunu bildiren mesajını buldum. Yolculuktan dönmüştü, yorgundu ve evdeydi...

Bir saat geçmeden bir başkası bir fotografını soktu gözüme...Canım sıkıldı ve "neden" ler başladı beynimin içinde. Biliyorum bilmesine nedenleri, O da biliyor ama hala kabul edemiyorum herhalde...






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder