5 Ekim 2009 Pazartesi

Kapıcı Dilaver

Evden ayrılıp da tek başıma yaşamaya karar vermem çok keyfi olmuştur benim. Arkadaşlarım arasında tek başına yaşayanlar kervanına ilk katılanlardan olsam da, kazık kadar olmuştum evden ayrıldığımda. O da öyle yıllarca hayal edilerek falan olmamıştı aslına bakarsan, keyfim gayet yerinde, bir elim yağda bir elim balda gül gibi yaşıyordum süper şeker ve hiçbir şeyime karışmayan bizimkilerle.
Sonra ansızın "benim artık bu evden çıkmam lazım" hissi geldi ve yaklaşık 1 ay sonra evime taşındım.6 sene geçti ve hala o ilk evimde oturuyorum.

Karar verdiğimin ertesi günü ilk gezdiğim evdi, dışı güzel,içi güzel, yeri güzel ama en önemlisi evin içinin enerjisi güzeldi,herşeyi öylesine güzeldi ki toplam 3 dk içinde "müthiş , müthiş" diyerek gezdiğim daireyi kiraladım.
Dışarıdan görenlerin müstakil bir ev zannettikleri ,küçücük bir apartıman burası,topu topu 4 daire.
Onun için yaşaması da kolay; gereksiz çoklukta kural yok,sıkıcı apartıman toplantıları yok,gürültücü komşu derdi yok.
Yani anlaşılan, el bebek gül bebek baba evinden,başka bir şahane yaşama ortamı...

Tek dert hariç, kapıcı sıkıntısı...
ilk 3 sene çok güzeldi, bir Kemal'imiz vardı ki her eve lazım türden.Çok saygılı,çok iş bitirici, 10 parmağında 10 marifet bir Anadolu çocuğu.Gecenin saat kaçında gelirsen gel,gireni çıkanı kontrol eden bir kafa,huzurlu uykular.
Sonra bir gün Kemal köydeki yavuklusu ile evlenmeye karar verdi, aman hepimiz bir mutlu olduk,mutlu olduk olmasına da Kemal köye dönmeye karar verince işte orada dumur olduk.

Kemal gitti,biz bittik ! Şaka değil, son 3 sene içinde buradan tam 6 kapıcı geçti.Her türlüsünü gördük,sonuç 4 aydır yine kapıcı yok.

Geçenlerde rüyamda New York'da seyahatte olan tim i gördüm; apartımana giriyorum ve hemen yanımdakine dönüp "ahh tim gelmiş, apartman temizlenmiş "diyorum. Benim kata çıkarken de "onun benim merdivenlerime mavi mavi deniz kabukları yerleştirdiğini" görüyorum ve çok mutlu oluyorum.
Ertesi sabah uyanınca,herzaman ki gibi ilk iş açıp rüyanın anlamına baktım " süpriz,güzel haber"..pek sevindim, o gazla güne devam ettim..

Neyse aradan 4-5 gün geçti tim yolculuktan döndü ve bana haberi verdi, kapıcı bulmuştu. Hakikaten süpriz, hakikaten güzel haber.

Yeni kapıcı Dilaver bugün işe başladı, eli yüzü temiz, saygılı ve yine bir Anadolu çocuğu. 27 yaşında, evli olmayan,mahcup ama güler yüzlü bir çocuk. Pek bir içimiz ısındı,bir rahatladık.Tim yapması gereken 4 şeyi sıraladı ;
- Apartman temizliği
- Servise çıkmak
- Gireni çıkanı hep kontrol etmek
- Kaloriferleri yakmak

Sonra herkes kapısını kapattı, evlerine çekildi.

Saat 20:30 - Dilaver işi bıraktı ! ahhhh şoktayım
Sebep : bakkal uzakmış, o gidip gelirken çok yorulacakmış ! yuhhhh yani,şaka gibi

Şimdi bütün bunları neden anlatıyorum,biliyor musunuz ?
Bütün bunları anlatıyorum çünkü herkes kendi kaderini kendi çizer bu 1.
Bu memleketteki işsizlerin hepsi tabii değil ama ciddi bir kısmı tembel,şuursuz ve cahil oldukları için işsizler bu 2.
Umarım olur bu arada ama bu ülkede tüm açılımlar gerçekleşse de, tembel ve cahil oranı yüksek güzel Türkiye'mde çok da birşey değişmez,biz yine aynı tas aynı hamam yola devam ederiz bu da 3.

Yanlış anlaşılmasın, Dilaver ile alıp veremediğim bir şey yok.
Kendisi ile olan hukukum gördüğüm 10 dakika ve bana getirdiği 1 ekmek/ 5 şişe kola ( onu da yanlış getirdi önce şaşkoloz ,onun için o uzak dediği bakkala ikinci kere gitmek zorunda kaldı )
Ama ben genel olarak bu Dilaver'lere kızıyorum o ayrı.
Ehh be akılsız, sen 10 aydır iş ara, eline günde 20-30 tl geçsin diye kömür taşı,eşya taşı, üstüne bir de bir sürü borcun olsun sonra kalk topu topu 4 dairelik bir apartmanda ev-elektrik-su bedava ,sigortalı işi yorulacağım diye bırak.Sonra da suçu ona buna ,devlete at. Oldu !

Yok yok olmadı. Budizm dünyaya gelen her ama her ruhun eşit şanslara sahip olduğuna inanır, dıştan görünen ne olursa olsun. Ama bunu kullanıp kullanamamak sadece o kişiye bağlı.
Okumadan,kendini eğitmeden, dürüstçe çok çalışmadan birşey olmuyor,bu bu kadar basit.Oturduğun yerden kadere küfretsen ne yazar,ben sana söyliyeyim birşey yazmaz aksine iyice basiretin bağlanır, öylesine bağlanır ki bu söyliyeceğim şey gerçekten tanıdığım birinin başına gelmiştir, " hamama gidersin , sular kesilir " ( bu da ne zaman aklıma gelse gülerim,yazık )


Ahh be ATAM " Türk Milleti Çalışkandır " demişsin ama ben çooook tembel görüyorum buralarda !


Veee ah be Kemal ahh, yaktın bizi ! 







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder